Leyla'nın hüznü yüzüme yansıyor
Gökçe Bahadır için kariyerinin asıl dönüm noktası "Yaprak Dökümü" oldu.
Daha önce "Hayat Bilgisi" dizisinde rol almıştı, ama Gökçe Bahadır için kariyerinin asıl dönüm noktası "Yaprak Dökümü" oldu. Dizide eşini kız kardeşine kaptıran Leyla adlı melankolik bir kadını canlandıran Bahadır, nasıl bu kadar inandırıcı oynayabildiğini "Leyla’nın yaşadıklarını düşündüğüm zaman, ister istemez o hüzün yüzüme çöküyor" sözleriyle açıklıyor.
<B> Sizi neredeyse herkes "Yaprak Dökümü" dizisiyle tanıdı. Öte yandan yakaladığınız şöhrete rağmen basında pek yer almıyorsunuz. Öncelikle bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
</B>- 1981-İstanbul doğumluyum. Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde oyunculuk eğitimi aldım. Daha sonra da bir ajansa kaydoldum ve oyunculuğa başladım.
<B>Nasıl başladı peki oyunculuk maceranız?
</B>- Ajansa kaydolduktan kısa süre sonra "Hayat Bilgisi" için teklif geldi. Birden kendimi oyunculuğun içinde buldum diyebilirim
<B> "Yaprak Dökümü" için teklif geldiğinde tedirginlik yaşadınız mı?
</B>- Fazlasıyla... Açıkçası bu rolün altından nasıl kalkacağım diye çok düşündüm. Zor olduğunu biliyordum ama başarmalıydım. Her şeyden önce dizinin bir romandan uyarlanmış olması ve sonunun bilinmesi dezavantajdı. Her şeye rağmen üstesinden geldiğime, başardığıma inanıyor ve başarmanın verdiği hazzı yaşıyorum.
<B> Dizinin ilk sezonunda kendi içinde problemleri olan birini canlandırıyordunuz. İkinci sezonda ise bu sorunlar dışarıya da yansıdı. Herkes rolünüzün hakkını verdiğinizi düşünüyor. Siz ne diyeceksiniz?
</B>- Bunun için elimden geleni yaptım. Beğenildiyse ne mutlu bana... Asıl senaristlerimize çok teşekkür ediyorum, çünkü ikinci sezonda bana çok güzel bir rol yüklediler.
<B> Leyla pembe paltoyla birlikte çok şeyi üzerinden sıyırıp atmış gibi görünüyor. Gerçekten öyle mi? Yoksa Ali Rıza Bey’in "Leyla ellerimin arasından kayıp gidiyor" sözünden etkilendiği için rol mü yapıyor?
</B>- Leyla ile babasının arasındaki bağ inanılmaz... Paltoyu çıkarmasında da babasının çok büyük payı var, çünkü babasına çok üzülüyordu... Ama bana kalırsa Leyla düzelmez.
<B> Bu karakterde yakaladığınız başarıyı neye bağlıyorsunuz?
</B>- Leyla’yı düşünüyorum. Doğuştan gelen bir şey olsa gerek, düşündüklerim yüzüme vurur benim... Üzüldüğüm zaman saklayamam mesela... Leyla’nın yaşadıklarını düşündüğüm zaman da ister istemez o hüzün yüzüme çöküyor.
<B> "Hayat Bilgisi"nde Perran Kutman, "Yaprak Dökümü"nde ise Halil Ergün ve Güven Hokna gibi usta isimlerle rol aldınız. Onlardan neler öğrendiniz?
</B>- Çok şey... Oyunculuğumun bu kadar ilerlemesini özellikle Perran Kutman’a borçluyum. "Hayat Bilgisi"nde hep
onu takip ettim, birçok açıdan kendime örnek aldım. Halil Ergün ve Güven Hokna’dan da çok şey öğrendim.
<B> Bir röportajınızda "Hayat Bilgisi’nden sonra daha iyi projelerde yer almak istiyorum" demişsiniz. "Yaprak Dökümü"nden daha iyisi olamazdı herhalde, değil mi?
</B>- Evet, aynen öyle. Bundan sonra işim daha da zorlaştı. Çünkü insanlar sizi hep daha da iyilerinde izlemek istiyorlar.
<B> Verdiğiniz tüm röportajlarda aykırı tipler canlandırmak istediğinizi söylemişsiniz. Neden böyle bir şey istiyorsunuz?
</B>- Ben hayatın içinden insanları oynamayı seviyorum. Mesela bir eroinmanın veya şizofrenin duygularını merak ederim ve onları canlandırmayı isterim.